2 Şubat 2011 Çarşamba

Hayırlı işler

Kocaeli belediyesi her yere ilanlar, pankartlar astırmış, üzerinde sadece "Hayırlı İşler" yazıyordu. Anlam veremedim. Bir reklamcılık oyunu zannettim.Bir hafta sonra ilanlar değişti.Her yerde "777 bin liralık hayırlı işler" yazıyordu. Bunu da anlamlandıramadım. Bir hafta sonra yine her yerde "Kocaeli belediyesi 777 bin liralık hayırlı işler yaptı" yazıyordu.
Benim anlamadığım mevzu, belediye, müşterisi olan bir şirket değil, halkın seçtiği kişilerden oluşan bir hizmet müessesesi. Niye reklama ihtiyacı olsun ki. Zaten senin yaptığın hayırlı işleri bizim görmemiz gerekir.Anana, babana,karına,çoluğuna çocuğuna, yedi sülalene hayırlı işler yaptığını ve bizim paralarımızla yaptığını bize niye afişle duyuruyorsun ki? Üstelik bunu yaparken reklam hizmetini yapan akrabalarını da ihya ediyorsun. Sokakları bir senedir asfaltlamıyorsun, çöpleri gerektiği gibi toplamıyorsun, peki bu 777 bin lirayı nereye hayırladın? Bu kadar parayı nereye götürebileceğinizi zannediyorsunuz. Vasiyet edin ölüm ilanınızı da her yerde afişlerle yayınlasınlar. Cenazeye ve düğüne gitmeyi sevmem ama sizinkine seve seve gelirim. Elinize veya bir yerinize para sıkıştırayım lâzım olur.

30 Ocak 2011 Pazar

Site tanıtımı

Daha doğru dürüst kitap tanıtımları yapamadım ama bu sefer güzel bir site tanıtımı yapacağım. İnternet ortamında insan kafayı dağıtacak yerler arıyor.Önceleri "shockehaber.com" vardı, site ilgisizlikten güncellenmeyince terkedilen vahşi batı kasabalarına döndü. Şimdi ise "www.zaytung.com" var. Site ekibi çok yaratıcı ve eski shockehaber izleyicisi bu siteye yöneldi. Son dakika haberleri ve dergi kapakları favorilerim arasında. Sıkıntı duyduğunuz anlarda biraz tebessüm için ziyaret ediniz.Pişman olmayacaksınız.

Küçük kaçışlar

Temizleniyor beyin. Reset atıyoruz hafızaya. Sistem biraz daha iyi işliyor. Bilgiişlemci olduğumuzdan tabirler de ona göre haliyle:=)
Uzun zamandır arabamı değiştirmek niyetindeydim. Aslında bazı şeyleri değiştirmek istemiyorsunuz ancak mahalle baskısı ağır geliyor. Çevremdeki herkes değiştir değiştir dedikçe, sığındığınız bahaneler bitiyor.Bir süre sonra onlara uyup aynı düşünceye kapılıyorsunuz. Çok sık araba kullanan biri değilim. Arabayı yazın uzun yollarda kullanmayı severim. Sonuçta beni yolda bırakmayan ve içine sığdığım bir aracım vardı, ancak bu bünyeye daha büyük bir araba bulma sevdası önce çevreme sonra bana sirayet etti. İnternet denizinin ortasında kullanamadığı bir transpoter'i olan bir arkadaş ile karşılaştık. Araç değişimi yapmaya karar verdik ve atladım Gemlik tarafına gittim.Ana yoldan ayrılıp tali yollara girdiğinizde görüyorum ki biz yaşamıyoruz. İnsanlar yeşilin ortasında bir sürü sıkıntıdan uzak yaşıyor. Herkesin kendine göre sıkıntısı var ama biz büyük şehirlerde nelere sorun demiyoruz ki? İnsan herşeyi bırakıp buralara gelmek istiyor. Doğanın kucağında yarı münzevi bir hayat sürmek ve teknolojiden, karmaşadan, insanlardan uzaklaşmak.
Ama şimdilik olmuyor belli nedenler yüzünden. bu yüzden kös kös döndük işyerimize. 6 saatlik aradan sonra değişen bir şey yok şirkette. Aynı riyakarlıklar, fesatlıklar, kıskançlıklar,ayak kaydırma oyunları. Bazı insanların işleri olmadığı için bu kadar rahat plan yapıp bunları uygulamaya geçirebiliyorlar sanırım.6 saat ara benim bünyede değişiklik yaptı. Beyin tekrar dönüşü algılayamadı işe uyum sağlayamadı.Ertesi günün hafta tatili olması işimi biraz kolaylaştırdı.

Karar verdim arada kaçağım çeşitli bahanelerle, ortamdan uzaklaşıp bünyeye resetler atacağım. Ani ve plansız kaçışlar daha iyi hissettiriyor. Her defasında sınırları biraz açmak gerekecek. Daha uzun kaçışlar için zemin hazırlamak adına.