22 Aralık 2010 Çarşamba

Barış Manço

Uzun zamandır Barış Abiyi dinlemiyordum. Bu akşam bir plağını pikaba koyup dinlemeye başladım. "Ne ola yar ola" isimli bir şarkısı var, insanı nasıl dinlendiriyor.Bilmeyenler için buyrun "Ne ola yar ola"  Yaş ilerledikçe daha dingin müziklere mi meylediyoruz ne?
Barış abinin değişik parçaları da vardır. Pek kimse bilmez. Mesela  "Rezil dede" Bu şarkı, müzik tarihimizde kendine sansür uygulayan tek şarkıdır. Keyifle dinlemenizi umarım. Bu vesile ile sevgili barış abiyi rahmetle anıyorum.

21 Aralık 2010 Salı

Kadınlar

Bugün bu fotoğrafı internette gezerken gördüm. Tam da günümüz Türkiye'sinin bir panoraması gibi. Hiç bir derdimiz yokmuş gibi 2-3 tane olaya takılıp duruyoruz, milletçe uyutuluyoruz. Birinci derdimiz türban, çarşaf, kapanma. Kim neresinden uyduruyorsa kadınlar böyle daha namuslu oluyorlar. İkinci derdimiz renklerin çağrıştırdığı gibi kürtçülük. Yüzyıllardır aynı topraklarda, yoğrula karışa hamur gibi olmuş bir toplumun huzurunu bozma oyunları. Artık kimse 3 kuşak belki de 2 kuşak öncesini bilmezken, birdenbire bir kimliğe ait olma çabaları. Dedenizin kim olduğunu biliyor musunuz? Ya onun dedesinin? Ne kadar önemliymiş kimlik. İnsan olma duygusundan uzak bir aidiyet duygusu. 
Langırt oyunundaki oyuncular gibiyiz. Sınıflandırmışlar bizi istedikleri gibi oynuyorlar. Kazık sokmuşlar her tarafımızdan kıpırdayamıyoruz. Onlar bizi oynatıyor biz golleri birbirimize atıyoruz.